Sunday, July 22, 2012

Çınar Misali


 

Vakti zamanında bir parkta büyük bir çınar ağacı varmış.Öyle vakur ve ihtişamlı dururmuşki gelip geçenler ona hayran kalır onun büyük gövdesinin altına sığınır ,ona sırtlarını dayarlarmış.Güven verirmiş çınar ağacı çevresine.Herkes ona sırtını dayarmışda kimse bilmezmiş onunda bir derdi varmıdır.?

Herkes ,baktığı kadarını görür..Solan yapraklarından anlamazlarmış olup biteni.

Önemli olan bakmak değildir baktığını görmektir çünkü..

Günlerden bir gün bu çınar ağacı aniden yıkılıvermiş. O dimdik duran  devasa ağaç, iri kökleriyle toprağa sımkıkı bağlanan, yemyeşil yapraklarıyla hayat dolu görünen  çınar; artık yerde yatan bir zavallı durumundaymış.Kimse olan biteni anlamamış yerde yatan çınara şaşkınlık içinde bakakalmış..incelemeler sonunda anlaşılmışki çınar ağacını içten içe yiyip bitiren küçücük bir kurtcukmuş..Bu kurt yavaş yavaş ağacı yiyip bitirmiş..Kendini kemiren kurda karşı fazla dayanamayan ağaç yıkılmış..pes etmiş..

İnsanda bir çınar ağacına benzer aslında..

Son derece vakur, dimdik ayakta durmalıdır hayatındaki insanların ona verdiği güvensizlik ve acılar karşısında ..öulede olmak zorundadır.Çünkü yaşanan her olay karşısında anlarki kendine kendinden başka dost yoktur..Aciz, zavallı,çaresiz kaldığı anları gizler,saklar…Ağladını kimse görsün  bilsin istemez.Yalnızdır insan ,yalnız ağlar çoğu zaman.Kalabalığın içinde yalnızdır…Hep güçlü görünmek ister ona muhtaç olan, sorumlulukları olan insanlara karşı , dimdik ayakta olmak zorundadır.Kendini içten içe yiyip bitiren kurtlara karşı tek başına mücadele eder çoğu zaman.Kimseye belli etmez içinde yaşadığı acıları hep mutlu görünür.

Bir yara bir ömrü nasıl kanatır,nerden biliceksiniz..?.. İçten içe kendini yiyip bitiren kurtlara karşı nasıl mücadele eder bir insan nasıl direnir kimse bilemez..Derdi çeken bilir,acıyı yaşayan bilir misali kimse kimsenin ne yaşadını ne çektini bilemez hissedemez.Herkesin derdi kendine büyüktür..Bazı acılar vardır sessiz ve dilsizdir.Kelam yetmez anlatılmaz dile gelmez..Anlatsan bile kimse anlamaz..Kimseye sıkıntını derdini anlatamazsın  , anlatmaktan ziyade anlaşılmak istersin çünkü..Anlaşılmam endişesi belkide bizleri asosyal yapıp içe dönük yaşamamıza sebeb oluyordur kimbilir..Zira kendini ifade etmekten ziyade karşısındaki insanların ne anladığı onu ne kadar anlıyabildiği daha önemlidir.Çünkü sen ne kadar anlatırsan anlat,karşındaki insanın anladığı kadarsındır..

Çok şey istemeyiz aslında beklentilerimiz verdiklerimizden daha azdır .Sevmek,sevilmek çokmu zordur. Sevdiğinden emin olabilirsin ama sevildiğinden asla emin olamassın demiş fuzuli..Demekki sevilmek ister insan..Sevildini hissetmek ister.Ensesinde bir ses ,bir nefes duymak  ister..Omzunda bir el sıcaklığı ,ona uzanan elden güç almak ister..Azıcık ilgi alaka ,hoşgörü destek olmak ,dostça arkadaşca.Zor anında yanındayım demek..Güleryüz, samimiyet, çokmu zordur riyasız sevmek..Ver elini bırakmam demek..Güç vermek o insana..Derdin varsa yanındayım demek..Onun yüzünü güldürmek çokmu zordur..

Belki yeterince sevgi görsek içimizde bizi yiyip bitiren kurtlara karşı daha güçlü oluruz..Çınar ağacı gibi yıkılıp kalmayız ortalık yerde.Yeterince sevgi, samimiyet, ilgi ve alaka görsek dertleşebilsek çevremizle ..Yanındayım dersinde yanında kimseyi bulamassın çoğu zaman..Uzattığın ellerin boşluğa uzanır.En güvendiğin dağlara kar yağar..Her defasında yıkılır ayağa tekrar kalkarsın..Yaşanan her olay bir tecrübedir aslında..
Haykırmak istersinde susarsın ..Susmak konuşmaktan evladır çünkü..Sessiz çığlığını senden başkası duymaz.Yalnızlına dört duvar şahitlik eder …Birde her nefeste biraz daha seni tüketen bir sigara..Ne yaptım dersin kendi kendine,ben bu dost dediğim insanlara ne yaptım..Az mı verdimde çok şey istedim..Yada verdiklerim yetmedimi.Yüreğimmidir az gelen..Yoksa sevgimmi değersizdir..

Friday, July 6, 2012

Fairy tales&Intelligence


"If you want your children to be intelligent, read them fairy tales. If you want them to be more intelligent, read them more ."

The above quotecomes from none other than Albert Einstein. And though the title of this post was meant to be slightly humorous and not to literally apply to all situations, I think there's something in what he said. He elaborates below:

"When I examine myself and my methods of thought, I come to the conclusion that the gift of fantasy has meant more to me than any talent for abstract, positive thinking."

When children are young, they are what we call concrete thinkers. This means that they understand things based on concrete objects they can see, and not abstract concepts. As a special ed teacher, many of my students are stuck in the concrete thinking stage. They probably interpret phrases literally and will be confused at puns or words with double meaning. For example, using a phrase like "looks like the cat's out of the bag" is something adults may use and the meaning is obvious to us, but a concrete thinker may start looking around to see where this cat is and wondering why it was in a bag in the first place.

When young children learn math, they can learn basic arithmetic by using physical objects to represent an equation. Two apples plus one apple equals three apples; children can add and subtract by counting with their fingers, and that's why our math system is in base 10. But when it comes to algebra, and the concept of a variable is introduced, that's abstract-a letter which doesn't really represent a letter, but an unknown numeric value. In order to understand algebra, one has to be able to entertain an undefined idea that can't be represented by an object or picture.

Really this is what fairy tales do, although the same argument could be made for fantasy or fiction in general. Except in rare cases, children are able to understand when they hear a story, especially one that begins in "once upon a time" and isn't intentionally presented as a true story, that it didn't actually happen. Therefore they're entertaining ideas in their heads that they know aren't physically real, or thinking abstractly, but in a basic, graspable form. Even more in fantasy and fairy tales, as children learn more about the world, they're able to take in many events in a fictional story and separate in their minds what is not true but could be true, such as Cinderella doing housework, with what is not true and couldn't possibly be true, such as a pumpkin turning into a coach. Very young or concrete thinkers may be confused by this, but an older child who is not yet an abstract thinker won't have to be specifically taught that pumpkins can't turn into coaches to know that that element of the story was magical. And yet it's fun for children-and most adults, I believe-to entertain the notion of living in a world where such a thing would be possible.
I think this is what Einstein meant. It appears to have worked for me-I devoured fantasy as a child and was always good at algebra. Although I can think of people who read lots of stories and fantasy and still didn't understand algebra, so again, it's not meant to be the newest method in math education or anything. But if Albert Einstein said it, it must be legit, right?