Güzel olan Her günü seninle tekrar tekrar yaşamak Erimek yarını olmayan zamanlarda Durdurmak bir yerde bütün saatleri Bütün kuralları kırıp parçalamak Sonra varmak o yerlere Mevsimlere dur demek Kar yağarken çiçek açtırmak ağaçlara Güneşi bir akşam saatinde tutup bırakmamak Sonra doldurmak ay ışığını kadehlere Delicesine içmek Ve unutabilmek her şeyi ansızın Sevmek seni en yücesiyle sevgilerin Birlikte geçmiş, gelecek bütün çağları aşmak Güzel olan Sevmek seni Tanrılar gibi Seninle Tanrılaşmak... Bir gün bu akan sele dur diyeceğim, göreceksin Ne bu şehir kalacak Ne bu duygusuz sürü Bu korkunç kalabalık Her vapur seni getirecek bana Bütün istasyonlarda seni bekleyeceğim Kapılar sana açılacak Senin için söylenecek şarkılar Şiirler senin için yazılacak Her evde bir resmin Her meydanda bir heykelin olacak Ve sen kimi gün bir rüzgar gibi Kimi gün denizler gibi, bulutlar gibi Kopup ötelerden, ötelerden Yalnız bana geleceksin Bir gün bu akan sele dur diyeceğim göreceksin. Ben eskimeyen tek güzelliği sende gördüm Sende buldum erişilmez hazları Yanında sıyrıldım korkulardan, yalanlardan Duyguların en ölmezini sende duydum Susuzluğum dudaklarında dindi Yalnızlığım ellerinde Çoğu gün unuttum açlığımı Sende doydum... İlk defa seninle bütünlendim, anlıyor musun Anladım yaşadığımı her nefes alışta Seninle geçtim bütün zamanlardan Seninle var oldum Eridim seninle bir sonsuz çalkanışta. Boynunda bir yer vardır, ben bilirim Ne zaman oradan öpsem, Değişir gözlerinin rengi Yanar dudakların, terler avuçların Dökülür kapkara aydınlık gibi Omuzlarına saçların Gitgide artar kalbinin vuruşları Bir musiki halinde dünyamı doldurur Ansızın bütün sesler kesilir Zaman durur Bir baş dönmesi başlar o en yükseklerde Her gün seninle yeniden var oluruz Eriyip kaybolduğumuz yerde... Sesini duymadığım gün Yaşanmış değil Açan çiçek değil Öten kuş değil Yüzünü görmediğim gün İçimde yıldızlar sönük Güneşler güneş değil Seni sevmediğim gün Seni anmadığım gün Olacak iş değil... Her günüm seninle geçsin O güneşe en yakın Kimsenin varamayacağı bir dağ başında Uçsuz bucaksız uzak denizlerde İnsan ayağı değmemiş ormanlarda Uzaklarda, en uzaklarda O gemilerin uğramadığı limanlarda Işığım ol, alınyazım ol benim Vatanım ol, evim ol Yeter ki bir ömür boyu benim ol Her günüm seninle geçsin...
Friday, December 13, 2013
Her Gün Seninle
Sunday, December 8, 2013
The City
by Constantine Cavafy
translated by Rae Dalven
You said,
"I will go to another land, I will go to another sea.
Another city will be found, a better one than this.
Every effort of mine is a condemnation of fate;
and my heart is — like a corpse — buried.
How long will my mind remain in this wasteland.
Wherever I turn my eyes, wherever I may look
I see black ruins of my life here,
where I spent so many years
destroying and wasting."
You will find no new lands, you will find no other seas.
The city will follow you.
You will roam the same streets.
And you will age in the same neighbourhoods;
and you will grow gray in these same houses.
Always you will arrive in this city.
Do not hope for any other —
There is no ship for you, there is no road.
As you have destroyed your life here
in this little corner,
you have ruined it in the entire world.
Subscribe to:
Posts (Atom)