Sunday, June 23, 2013

Can kiriklari




En cok sevdiklerimiz incitir bizi ve en cokta en sevdiklermizi incitiriz.


 En sevdiklerimizi degilmidir her an elimizin altinda olan.?Ne soylesekte nasilsa beni seviyor, bana katlanacak dediklerimiz. Sevdiklerimizin samimiyetlerine, inanclarina, sevgilerine guvenerek nede cok uzeriz sevdiklerimizi. Farketmeyiz karsimizdakini ne kadar yaraladigimizi. Bazen olum gelir, ayrilik gelir bizim yaptigimiz arsizliklarimizi yuzumuze vurur bir cirpida. Peki illa ozlem  ayrilik mi gereklidir yaptigimiz haksizliklari farketmemiz icin? Oysa, onlar degilmidir  en zor zamanimizda yanimizda bulacaklarimiz? Onlar degil midir canimiz yandiginda bizim kadar cani yanacak olan?


Zaman gelir, insan en sevdikleriyle bile cok buyuk ayriliklara dusebilir. Kafa ayriliklari gibi degildir gonul ayriliklari… Insan gormeyince en sevdiklerini yanibasinda cetrefilli zamanlarinda, bir  harbede yasanir gonlunde ve kafasinda. Uzunca bir sure direnir bu savasa. Bir bakarki bu savasin sonunu gonul kirikliklari kazanir. Zordur bu sonucu kabul etmek, kendine telkin vermek. Kolay degildir kirginlikliri su yuzune sali vermek. 

Kim bilir belkide susmaktir en iyi yol, bu kirginliklara yol vermek icin...Belkide sadece yazmak...

..........

Düşündü…Kırılmamak kolayda!
Ya kırmamak onu nasıl yapacaktı.
Nerden bilebilirdi ki karşısındakinin kendisine kırılıp kırılmadığını,
 insan olsa sorarı belki kırdım mı seni? Yada anlardı yüz ifadesinden…
Ya bi eşyayı, doğayı, hayvanatı kırdığını nasıl anlayacaktı,
nerden bilecekti,
ne yapmalıydı veya ne yapmamalıydı…
Evinde beslemek için engin gökyüzünden alıp
 küçük bir kafese hapsettiği kuşu acaba ona kırgınmıydı?
… Yada bir köşesi ezilmiş olduğu için beğenip attığı elma…
Kendisi çok mu mükemmeldi de
 bir köşesi ezilmiş elmayı beğenmiyordu.
Belki onu bile pazardan eve getirirken bir yere çarparak kendisi ezmişti…
Kendisi çok mu mükemmeldi…
Ben kırılmam ama ya kırarsam diyordu…
İmtihan değil mi bu?!…
Kalp her yöne, her şeye meğilli,
Insanin nefir her an pusuda,,
Etrafında ben..ben..ben.. diyen insanlar dolu…
gözlerine at gözlüğü takmış kimisi,
kimisi de tamamen kapamış etrafını görmeyip kendisine yaşamak için.
Hadi bakalım ben kırılmam da!
Diyen kişi gel de kırılma…

Belki belli etmeyeceksin,
belki söylemeyeceksin kırılmadım diye,
karşındakini kırmamak için!…
Ama ya ben sesi!

Fısıldamadan durabilirmi bu oyunun sonuna kadar.
Bir kez susar,
ikincide de surar
sen sanarsın ki “işte ben buyum ya kırılmıyorum!
… Sıra geldi kırmamanın yolunu tutmaya.
Ama üçüncüde öyle bir fısıldar ki yer gök inler bu fısıltıya,
tüm hücrelerinle hissedersin,
canın çok acır,
beynin duracak sanarsın, yıkılırsın,
kala kalırsın olduğun yerde…
İşte kırılmışsındır. Hemde hiç beklemediğin kişilerden tarafından,
 hiç beklemediğin bir şekilde…
 Imtihan işte dostunda olsa kırar,
Postunda olsa boğar…
Hani düşünüyordun ya kırıyor muyumdur karşımdakini diye,
Bilmeden, istemeyerekte olsa ya o zaman ne yapacağım diyordun…
Dostunda o durumda belki oda istemeden, bilmeden,
farketmeden, gafletten yada ne dersen ondan işte…kırdı,
yıktı seni kocaman bir yara açtı sana…
Bir kenarın ezildi
hani beğenmeyip  ezik diye çöpe attığın elma gibi!
Şimdi sahip olduğunu sanıp çöpe attığın elma gibi,
Unuttuğun sadece zor anında aklına gelen sahibinde atsın mı seni çöpe?

Hadi bakalım filmi başa sar…
Çıkar kuşunu kafesinden uçsun,
uçsun özgürce hatta bırakmadan önce kulağına yaklaşta fısılda
 Rasulune selam söylesin senden…

Biraz Değiştim & Değil

"Biraz değiştim,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar…
Değiştim,
Unutamadığım sözlerinin arasında sıkışıyorum,
Bir yanım kendimi kolluyor bir yanım seni
Ben benimle savaşıyorum,
 Seninle değil! …
Sonucu kılıcı kuşananından belli olan bir savaşın
 Ne kazanabileni ne de kaybedeniyim,
 Sorun değil!

Thursday, May 30, 2013

“Why did I write ?”



What I think most people might not realize is that quite often, I was writing to myself. If I was feeling heart broken, or depressed, I’d say the things I wish people would say to me. I think really good art is a map away from an emotion or a map to an emotion and that creating art, allows that emotion to leave the body of the artist, and so this was an incredibly healthy therapy  for quite a while. I got a lot of stuff out of my system.
 

Once

...

Part of me
Has Died
And won't return
And part of me
Wants to hide
The part that's burned

Once, once
Knew how to talk to you
Once, once
But not anymore


...


Once, once
I knew how to look for you
Once, once
But that was before
Once, once
I would have laid down and died for you
Once, once
But not anymore.

..

Saturday, May 25, 2013

Jeremy Geddes

 Jeremy Geddes is an Australian artist nowadays I am paying attention on. He is extremely brilliant and he portray extremes of emotion in his work.

 "His paintings are highly detailed and often take months to complete. He starts with a preliminary painting where composition, color and tone are resolved. Then the painting is drawn up and mapped out using washes of color before painting begins. Once the main painting is completed he applies glazes and altering tones, adding depth to color and texture."
 jeremy-geddes-1
 The Street

most well known for his paintings of cosmonauts floating in empty landscapes



jeremy-geddes-2


jeremy-geddes-3
Heat Death



jeremy-geddes-5
jeremy-geddes-7
jeremy-geddes-4
jeremy-geddes-8
A Perfect Vacuum

Friday, May 24, 2013

The Writing Dilemma

  Writing is not easy. One of the difficulties that i came across is to declare a project "finished". It sounds easy, but I found it very difficult to do since I love to edit. I think, I readm I cut, I add, I reorganize, I add more facts, more examples. I think of better choices of verbs. I put a word in, I take it out, I put it back, I take it out. Sounds crazy but this is how I write. But of course, at certain point, I am trying to break this circle(it is not easy of course) because I know I have to be finished. I guess people like me cannot resist to learn more.