Saturday, March 19, 2011

Ressamın Hayali

Ellerim çaresiz düşüvermiş yanlarıma

Kopkoyu bir sis içindeyim.

Alınyazımdan kopardığım her anın

Sarhoşluğu titriyor dizlerimde.

Yüzün gözlerimin önünde binlerce tablo

Her fırça darbesi bir ruh gibi üflenmiş.

Sokağa çıkma yasağında kurutulmuş gül yaprakları,

Biraz yeşil, sıcak gün ışığında bekletilmiş,

Düşüyor omuzlarından

Roman kahramanlarından çalınmış

Eflatun bir parıltı.

Her renk bir başka ışık gibi süzülüyor,

Dolaşıyorsun avuçlarımda, parmak uçlarımda.

Aldığım kokuda Konstantinopolis oluyorsun,

Tenimi ısıtan ılık rüzgârda İstanbul.

Seni bulmak istiyorum;

Karanlık sokaklarda kaybolarak,

Boğazın yakamozlu yerlerinde şiirler yazıp,

Salıncağın altındaki çukur gibi azalarak.

Uzanıveriyorsun gözlerimin önünde

Buğday tarlalarından vapurlar geçiyor

Dalgaları neredeyse denize vuracak.

Elime bir kıymık gibi batıyor

Gecenin aydınlığında artık görülmeyen yıldızların

Gözlerinden yansıyıp yüreğimi burkan

Gümüşi ve hüzünlü şarkısı.

Zeytin ağacının dibindeki

Huzur gibi düşen gölgen için

Hangi ışığın önüne koysam seni bilemiyorum;

Ama bildiğim bir şey var

Seni artık hayal bile edemiyorum.

No comments:

Post a Comment