Ona o kadar emin soylemistim ki hissettiklerimi, yuzume garip bir
saskinlikla bakakaldi. Ama beni daha tanimiyorsun, nasil bu kadar emin
olabiliyorsun? diye aklindan gecirdigini anlamamak icin kor olmam
gerekirdi.
Birkac dakikalik saskin ama garip mutlulugun yuzune yansidigi o
simsicak gulumseyisinin ardindan “Ama daha beni tanimiyorsun bile.Nasil
bu kadar emin konusabiliyorsun?” diye sordu.Nasil oldugunu anlamadan
bir anda agzimdan sunlar dokuluverdi: “Seninle ilgili cok sey bilmeme
gerek yok, seni tanimak icin.Senin ozunu goruyorum.”Aradan aylar gecti. O
an ustune bastira bastira soylediklerim aklima geldi bu aksam:
“Evet,gordugum kisi ,aylar oncesinde onu tanimadan gordugumu iddia
ettigim kisinin birebir aynisiydi.Yanilmis olmayi gercekten ne kadar cok
istedigimi farkettim bir anda. Belki Elif Safak in dediklerine cok
oncesinde kulak asmaliydim: “Cember gibiydi hayat.Ne verirsen onu iade
ediyordu.Cilginlikti bu!” ..“Evet, gercekten bir cilginlik bu!” demekten
kendimi alamadim…
No comments:
Post a Comment