"Gitmek mi yitirmektir kalmak mi?
Bilmiyorum.
Yerini yadirgayan esyalar gibiyim..”
Sensiz gelen her
sabaha sensiz gunaydin demek…Sen yokken nedenli ama nedenini tam olarak
bilemedigim bir bosluk var yuregimde… Sen gittin. Ardinda ise ritmi bozulmus
bir kalp biraktin:seni her hatirladiginda, resmine her baktiginda uzgun atan
bir kalpler…..
Neden sonra gozlerimdeki yaslar suzuldu.Icimin acigini
oylesine hissettimki! Caresizligi ilk kez bu kadar guclu hissettim. “Gitme,
dur! Sen gidersen benim hayattaki en buyuk destegim gider.” bile diyemedim.
Gidisinin ardindan sadece nemli, islak ve kanli bir bakisla bakakaldim.
Gunlerce icimde bir umut, kucukte olsa bir umut tuttum gelecegine dair. Hatta
onceleri senin pervasiz gidisine kizdim, biraz da icerledim. “Nasil?” diye
sordum defalarca kez. Tek duydugum, anladigim, gordugum arkanda biraktigin koskocaman
bir toz bulutuydu. Aramizda o kadar buyuk mesafeler vardiki artik! Nerde
oldugunu, ne yaptigini dahi bilmiyordum… Belki sana komik gelecek ama bazen “Acaba
iyi midir?” diye senin icin endiselenmekten kendimi alamiyordum.
….. Her sabah uyandigimda aynanin karsina gecip hayata
meydan okurcasina soruyorum: “Yetmedi beni yordugun?”Neden her seferinde acimasizligini
benim uzerime, sevdiklerim uzerine oynamak zorundasin? diye.…Her sorusumdan
sonra bana bir kenardan bakip kis kis
guldugunu duyuyorum nedense bu aralar. “Cok acimasiz oluyorsun bana karsi”
deyip soyledigimi yineliyorum zaman zaman. Bana dev suluetinin ardindan verdigi
tek cevap: “bu sana oynadigim diger bir oyun:kalan olmak mi yoksa giden olmak
mi daha zor?”Ustune ustuk bunun cevabini bulacak olan da sensin diyor
sonrasinda… Her diyisimin ardindan “Ama ben gidenin yokluguna alisamadim” dememe
firsat bile vermiyor …
…..
Sanirim kalan olmak giden olmaktan zor.
Kalan, yani ben, kardesin, annen, baban..!
Kalan, yani ben, kardesin, annen, baban..!
…..
Kalmanın nedenli zor olduğunu bilemezsin.Çekip gidenin ardından hep bir parçan eksik olarak etrafta dolasirsin. Icinde kocaman bir yalnizlik vardir.Yarinsiz bir yarimi hep yureginde tasirsin.Oyle bir eksik ki onsuz yasamayi: bir ot misali, agac misali duygusuz yasamak olarak gorursun!
Her gunu onsuz yaşamaktasındir artik..
Büyük umutlar beslersin gönül kafesinde,bir yaşamak çıkarırsın küçücük avuçlarından.Ve anlarsın yaşamak;onlu yada onsuz yaşamaktır.Giden bilmez senin yarım kalan eksik yanını…
Oysa sen!
Yalnızlığında konuşursun.Her onsuzluğu düşündüğünde beyninde kurduğun tüm hayellerini yıkar, bulaniklastirmaya calisirsin.İnsanda bitmeyen umuttur.Ve umut senin tüm şansızlığına rağmen en büyük şansındır.Yeni bir gün yeni bir umudun ışıltısı doğar göz bebeklerinden.Yeni bir gün,yeni umutlar…Yeni her bir şey unutturacaktır yada alıştıracaktır seni onsuzluğa.Çünkü gidenin bıraktığı yalnızlığı hep taze umutlar doldurur.
İnsanı umutlarıdır yaşatan,sende bilirsin bunu.Çünkü varken insanın yarınlara dair umudu,yağan yağmura,ıslak kaldırımlara,yağmur sonrası toprağa bakıp içlenmezsin.Kırmazsın kırgınlığına sebep olmayan insanları,havaya küfürler savurmazsın kızgınlığında.
Çünkü umut,
çünkü yaşamak;
yalnızda olsa yaşamaktır(!)
No comments:
Post a Comment