Disarda inceden inceye, usul usul yagan kar tanecikleri…
Sanki cocuksu sevincler ve acilar bulusmus kar ustunde. Kar topu oynayan dusler:kimi
oylesine mutlu, kimi oylesine uzgun….Hep tanidik sorulari soruyorlar
birbirlerine…
…. Ama bu sefer ben erken davranip soruyorum: kislari sever
misin?
-“Evet!” diyorlar. “Kislari, kuslari, icimizdeki baharlari,
hatta tropical yalnizliklari bile seviyoruz.” “Peki, ya yaz?” diye soruyorum.
Iclerinden biri yuzume bakip haykiriyor “Hayir!” diye. “ Neden?” diye sormaktan
kendimi alamiyorum.
“Karsiliksiz ask diyor.” once. Yuzumde buyuk bir anlamsiz
ifade, bana soylediklerini dinlemeye devam ediyorum. “Nedir karsiliksiz ask?”
diye soruyor. Susuyorum…
“Kendi ellerinle yarattigin kardan adama asik olmak” diyor
kisik bir sesle. Eriyip gidecegini bile bile sevmek…Sen onu yoktan
yaratirsin.Sen yarattigin icin seninmis gibi hissedersin. Ne zaman cami
aralasan,acsan seni orda bekledigini sanirsin. Cocuksu bir heves ve buyuk bir
heyecanla birlestirmissindir her bir parcasini. Masumca… Yaptigini garipseyen
digerlerine inat…Emek vermissindir, hemde cok! Ama zaman zaman karsisina gecip
gerceklede yuzlesirsin:onunla sen cok farklisindir. Seni sevse bile kardan bir
adam oldugunu hatirlarsin.Kış bitmeden eriyip gidicegini, baharin gelecegini,sonrada
yaza karsi koruyamayacagini bilirsin.
No comments:
Post a Comment